Aniden sizi kaygılandıran ve bulunduğunuz durumdan kaçınmanızı sağlayan, sizi rahatsız eden düşüncelere karşı, en büyük savunmanız sizce ne olacaktır?
Bazen durduk yere, ortada hiçbir şey yokken hatta sizin için tehlike yaratabilecek bir durumdan bile söz etmezken keyfinizin kaçtığını, aniden mutsuz olduğunuzu, yüzünüzün düştüğünü, o anda orda olmak istemediğinizi hissettiğiniz oldu mu?
İnsan düşünceleriyle var olan hatta bu özelliğimizle diğer canlılardan kendisini ayrı tutan bir canlıdır.. Düşünceler bizim için çok kıymetlidir, çok gereklidir, yaşamımız da olmazsa olmazdır ancak bu durum doğru yönetilmediği takdir de bazı bedelleri olabilir.
Düşünceler, kişi üzerinde bir sorun oluşturmada ve sürmesinde oldukça güçlü bir etkiye sahiptir. Ayrıca diğer güçlü yanları da kişinin var olan sorununun ortadan kalkmasına sebep olmasıdır ve sorunun sürmesine engel olmasıdır.
Bazen geçmişimiz, bazen şu anımız, bazen de geleceğimiz hakkında düşünceler oluşturabiliriz. Hatta biz istemeden, kontrolünün bizde olmadığı, aniden zihnimizde beliren düşünceler de oluşabilir. Bu durum aslında herkesin başına gelebilir, önemli olan kişinin bu etki yaratan düşünceleri nasıl yorumladığı ve değerlendirme yaptığıdır.
Bu düşünce biçimi hayatımız için olumlu yönde işlevsel değildir. Kişinin hislerini, bir durum karşısında nasıl davranacağını ve hatta sonrasında tekrar nasıl düşüneceğimizi belirleyebilir. “İyi düşünürsek iyi olur, kötü düşünürsek kötü olur” gibi bir düşünceden bahsetmiyorum. Bahsettiğim düşüncelerin kendisi olumsuz ancak bizi olumsuz etkilemek gibi bir zorunluluğu yok. İyi olması bizim elimizde.
Aniden sizi kaygılandıran ve bulunduğunuz durumdan kaçınmanızı sağlayan, farkında olmadan zihninize gelen, sizi rahatsız eden bu düşüncelere karşı, bilinç olgunluğu en büyük savunmanız olacaktır. Bunun sebebi kaygı bilgisizlikle güçlenirken bilinç ise bilgiyle olgunlaşır. Örneğin; çok fazla sigara içtiğinizi, kahveyi fazla kaçırarak aşırı kafein aldığınızı ya da gün içinde stres düzeyinizin aşırı yükseldiğini düşünelim. Bedeninizin tepkisi sizce ne olur?
Sigara, kafein, kola vs. stimülan(uyarıcı) grubundadır ve kişinin merkezi sinir sistemini uyararak nabız ve kan basıncını artırır. Bu durumda fazla tüketilmiş sigara veya kahve bedeninizde çarpıntı veya nefes darlığı yapabilir. Bu belirtiler “Nefes alamıyorum” , “Kesin öleceğim” , “Kalbim duracak sanki” gibi tepkilerle desteklenirse büyük ihtimalle panik atağa doğru kendinizi sürüklersiniz. Bu tür durumda verdiğiniz ilk tepki aşırı nikotin, kafein veya stresten sonra “Nefes alamıyorum, kesin öleceğim” gibi bir tepki vermek yerine bu belirtilerin sebebini bilirseniz kaygı düzeyiniz panik atağa yaklaşmaz hatta hissettiğiniz bu kaygı, size bir daha böyle bir belirtiyi yaşatmamak için önlem aldırır.
Düşüncelerin zihnimize gelmesini engelleyemeyiz ama o düşüncelere verdiğimiz tepkileri belirleyebiliriz çünkü aslında bizi rahatsız eden, kısıtlayan, daraltan, bir çok durumdan kaçınmamızı sağlayan asıl sebep düşünceler değildir. Onlara verdiğimiz tepkilerdir.
Kaygı bilgisizlikten büyür ve kişiyi bir kısır döngüye sokar. Sizi kaygılandıran o durum ve düşünceye odaklanmak yerine onlara verdiğiniz tepkilere odaklanmalısınız.
Belki de denediniz ancak olmadı. Belki de halen deniyorsunuz. Eğer düşüncelerinize verdiğiniz tepkiler sizi kaygılandırmaya devam ediyorsa veya neden kaygılandığınızı fark edemiyorsanız, psikolojik destekle farkındalığınızı yükseltebilirsiniz. Bu sayede düşüncelerinizin hayatınızda yarattığı kaygıyı fark ederek onların karşısında, daha olgun bir bilinç ile daha güçlü bir siz olabilirsiniz.