Bazen karşımızdaki kişinin ne düşündüğünü tahmin etmeye çalışırız. Peki bu düşünme yöntemi ne kadar doğru?
Bazen kendimizi karşımızdaki kişinin neler düşündüğünü tahmin etmeye çalışırken buluruz. O anda bizim hakkımızda aklından neler geçirdiğini, nasıl düşünceleri olduğunu bilmek için zihnimizi çalıştırırız. Hatta ne düşündüğünü tahmin edip biliriz. Buna da inanırız. Örneğin; “Benim aptal olduğumu düşündü”, “Beni önemsemedi”, “Bana artık güvenmeyecek” gibi.
Buradaki düşünce hatasını incelediğimizde görüyoruz ki biz mümkün olmayan bir şeyi yapıyoruz. Mümkün olmayan diyorum çünkü birinin zihnini okumak mümkün değil. En azından bildiğimiz kadarıyla mümkün değil. Zihin okuyan varsa da kesin kimseye söylemiyordur bunu. Açıkçası bende söylemezdim. O yüzden hak veriyorum.
Bu durumun aslında düşünce hatası olduğunun farkında değiliz. Peki düşünce hatası olması için ne gerekir? En önemlisi işlev bozucu olması gerekir. İşe yaramaması değil, var olan işlevi bozması. Beynimizin, zihnimizin oldukça kapsamlı bir sistemi var. Ancak bu işlev bozucu düşünce hatalarıyla biz kapsamını daraltabiliyoruz. Daraldıkça kısıtlı düşünüp kısıtlı hissedebiliyoruz. Madem bu kadar geniş çaplı bir zihin yapımız var “Neden kendi kendimizi kısıtlayalım ki?” desem de hayatın içinde öyle olmuyor maalesef. Yaşanılan problem, dert, sıkıntı, geçim derdi gibi ya da geçinebilmemize rağmen kendimizle geçinemememiz gibi can sıkan, moral bozan, hoş olmayan durumlarla karşılaştığımızda ruh sağlığımız pek de olumlu etkilenmiyor haliyle.
Asıl sorgulanması gereken durum bence şu; bu kadar problemler, sıkıntılar, dertler, geçimsizlikler zaten üzerimize yük iken bir de kendimiz üstümüze biniyoruz. İşte bunların hepsinin düşünceleri eksik ve hatalı yorumlamamızdan kaynaklı olduğunu görmenizi istiyorum. Eksik ve hatalı yorumlama ise belirttiğim düşünce hatalarından kaynaklanabilmektedir. Bir hata yapmış olabilirsiniz ancak bu durumu başkalarının zihninde “Ne düşündü?” olarak yorumlarsak durum biraz moral bozucu olabiliyor. “Bir hata yaptım, kesin aptal olduğumu düşünecek”, “Fikrine katılmazsam, kesin bir daha konuşmayacak benimle” gibi kanıtı olmayan, sadece kendi zihnimizde belirlediğimiz düşünceleri, karşımızdaki kişinin gerçekten böyle düşündüğüne karar kılarak kendimizi şekillendiriyoruz. “Aptal konuma düşmemek için hata yapmamalıyım”, “Benimle tekrar konuşması ve yalnız kalmamak için fikirlerine katılmalıyım” gibi bizi bizden başka kişilerin ve düşüncelerin şekillendirmesine müsaade ederiz.
Bu noktada kendinizi değerlendirmenizi öneririm. Kendinizi sorgulamanızı. Ancak bu sayede hayatınızdaki düşünce hatalarını görebilir ve başınıza gelen olayların veya durumların hayatınızı nasıl etkileyeceğini belirleyebilirsiniz. Bu durumun zor olacağını düşünmüyorum açıkçası. Biraz kendimizi karşımıza alarak kendimizi dinleyerek bu düşünce hatalarını belirleyebiliriz. Bence zor olan asıl durum, kendimize söz geçirememek.
Ne tuhaf değil mi? Bazen insan, kendi kendine söz geçiremiyor.